Akbank Dolapdere Şubesi 1980

Bankacılığın en içten sıcak yıllarıydı. Banko arkasında müşteriden gelen çeki alıp o hesap numarasına ait hesap kartoteksini (hesap kartonu) çıkarıp elimizle fişini keserek hesaptan düştükten sonra 360 derecelik dönüş ile arkamızdaki şefe uzatıp vezneye verişimiz iki dakika falan sürüyor, banko arkasında aynı düzlem üzerinde sabahtan akşama kadar seyrüsefer yapıyorduk. Facit’ li yıllardı çevir, çevir dur faizi hesaplamak için. Faiz / 36500 x Gün sayısı x  Ana para. Formülü herkez elbette biliyordur, konu Facitte her bir rakamı önce tuşa bas, sonra yan tuşuna bas, sağdaki kolu bilmem kaç kere çevir, sonra geri bu kez geriye doğru çevir :))


Askerliğini yapmış bir Türk insanı olarak kısa sürede işim olmadığı halde evleniyor, -Ne iş yapıyor- , bir yerde memur mu? söylemlerine uyarak , Rahmetli Kayınpederim Sadık Oğuzülgen tarafından torpille Akbank’a giriyor, tarihe dikkat! 12 Eylül 1980 günü Akbank  Dolapdere Şubesinde işe başlamak için tayin oluyordum. Fatih Yavuz Selim deki evimden 12 Eylül sabahı tam tekmil giyinmiş vaziyette Saraçhane ye kadar yürüyecek, oradan Dolapdere otobüsüne binecektim. Yola çıktım bir sessizlik hakim tuhaf ama bende yeni işe başlamanın bir heyecanı var yürüyor, bir taraftan da Fatih-Karagümrük Ana caddesine bakıyordum. Askeri jipler geçiyor anlam veremiyordum.  Malta da tam bir karpuz sergisi nin önünden geçerken karpuzcu -”hayrola nereye gidiyorsun” der gibi bir el işareti yaptı, bende ” işe “dedim.. Yine elinle düştü, devrildi işareti yapınca gözüm balkonlara ilişince durumu ancak anladım, darbe olmuş insanlar balkonlardan bakıyorlardı. Cuma gününe denk geldiği için o gün doğal olarak gidemedim Pazartesi bu fotoğrafta olan iş arkadaşlarımla Banka memurluğuna başladım. Sol altta oturan benim efendim. Müdür ; Erol Karadeniz İki Metre boyunda zayıf uzun bacakları nedeniyle ağır ve nüktedan yürüyor boyu nedeniyle bize tepeden bakıyordu. Sağ tarafta ayakta duran benimle aynı zaman da başlayan Çanakkaleli Edip arkadaşımdı. Ortda oturan görevli Haydar tam işini ehli bir adamdı, yanında Mustafa bey is veznedardı. 



Nihayet memur olup - Nerede çalışıyor- söylenişlerini arkada bırakıyor, çalışıyor, kravat takıyor ama aç geziyor durumuna geliyordum. Maaş 3200TL Fatih’te ev kiram 3200 Tl. İmdadıma hemen, hemen her hafta sonu çıkan düğünlerde gösteri den aldığı paralar ve eşimin ailesi yetişiyordu. Babamla çalışmaktan ayrılıp kendi başıma kalınca veto yiyor ailem tarafından hiç bir destek bulamıyor, Annemin elinden bir şey gelmediği için aşırı üzülmesine sebep oluyordum. O yıllarda Türk Ticaret Bankası ve Akbank en az maaşı verip en çok çalıştıran bankalar oluyorlardı. Şu anda bir Akbank çalışanına sorsanız ancak bir ev kirası kadar maaş alabiliyorlar dır. Kırk Bir yıl geçmesine rağmen bunu nasıl ayarlaya biliyorlar kararı siz verin. 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Canan Akkaya