Horon ; Muhteşem bir danstır

Tarihin her katmanına sahip,kökleri derinlere uzanan olağanüstü zenginlikte bir insanlık ve kültür mirasının adıdır Anadolu. Tarihin sıfır noktası olarak kabul edilen, insanlığın anavatanı ,  bilinen en eski arkeolojik tapınak olan Göbeklitepe insanlık tarihinin yeniden yazılmasını gerektirecek önemde bir zenginlik. Yunanlı bir sanatçı şöyle diyor; hangi etnik kökenden olursa olsun Anadolu da dünyaya gelmek ayrıcalıktır,tanrısal bir armağandır. Bir Alman bilim insanı ,"Anadolu ana rahmi gibidir,tarih boyunca ülkelerinden kovulan bütün insanları içine almıştır" der. Yine denir ki, Anadolu yerkürenin en büyük gen havuzudur. İnsanın yaşantısının ve yapıp ettiklerinin doğaya uyumlu olduğu müddetçe başarıya erişme şansı  olduğu düşüncesinde olan  ve bir albümünün adı da "Anadolu Beşik"  olan ,usta müzisyenimiz Erkan Oğur  "Anadolu okulumuzdur "der. Anadolu her 30 kilometrede  folklorik yapının değiştiği eşi menendi olmayan bir güzel ülke. Süleyman Demirel'd

Horon Kültürü dostumuz, Uzakdoğu Sporları Eğitmeni Ahmet Özkan 'a Sağlıkli mutlu nice yıllar diliyoruz

Eşi Ali Kaptan ile birlkte geldiler. Ali biraktı ama Nazan devam etti. İlk zamanlarda folklor konusunda benle ufak tefek tartışmalar  yapsa da Horon Evinde kalıcıliğından çok memnun olduğumuz ve seyahatlerdeki poztif ve olumlu tavrıyla gönülleri fettetti.. Nice Yıllar diliyorum..

Yunanistan daki her gezimizde aynı Yorgos Kuyumcudis gibi bizi bir an bile yalniz birakmayan, elimiz ayağımız rehberimiz olan dostumuz, arkadaşımız Pelagia Avramidou Yunustan 'a 2007 'den itibaren Kemençe dinlemek ve horon oynamak için gidiyorum. O zamanlar Selanikte Siyamidis Kostas 'ın işlettiği " Parakath " adlı mekan var. 250 kişilik ..Cuma Ctesi Akşamları doluyor , akşam 22.00'den sabah 06.00 ' ya kadar horon oynuyorsunuz.  Bilmediğim rum horonlarını orada öğrendim, devamlı benle gelen arkadaşlara öğretiyorum onlarda oynuyorlar. Fakat bazı oyunlari oynamama rağmen, aktarmamda hata olur diye öğretemiyorum.  Yıllar içinde çok özel ve güzel dans eden, Yunanlılar tarafından bile dansı çok beğenilen Pelagia Avramidou ve eşi benim oynama , öğrenme arzum nedeniyle her ikiside kollarıma girerek bana öğretiyorlar. Hem eğleniyor hem öğreniyorum.Bu böyle devam ediyor.. Daha sonraki yıllarda yani her parakath a gittiğimde aynı şey tekrar oluyor. Yanlı

Trt-Trabzon ile söyleşi

İçinizin bir dost sıcaklığı ile ısınmasını mı istediniz,zihninizi yoran, ruhunuzu kısırlaştıran günlük yaşantının kalıplaşmış atmosferinden kurtulup insanca zevkleri tatmak mı istediniz, beyninizin beslenerek daha işlevsel olmasını mı istediniz, kendinizi tanıyıp aşmak, zenginleştirmek, çoğaltmak, yaşamı olumlama ve değiştirme sevincini duyumsamak mı istediniz, çeşitli konularda bilinç düzeyine erişebilmek için yardıma mı ihtiyacınız oldu, yoksa düşlerinizi süsleyen diyarlara gezintiye çıkıp coşkulu içten kahkahalarla gülmek mi istediniz? Ne duruyorsunuz, koşun sevgili kitaplara... Kitap dostların sunuları sonsuzdur. Bize yaşamı tanıtır, sevdirir, kelime hazinemizi zenginleştirip, konuşma yeteneğimizi geliştirirler. Daha derin düşünme yeteneği sağlar, ufkumuzu genişletir, karar verme yeteneğimizi geliştirirler.  Bizi kısır döngülerin olmadığı bir dünyaya götürürken edilgenlikten kurtulmayı ve insan olmanın mutluluğunu tadtırabilmeyi sağlamak için dünyalarına girmemizi beklemektedirler

TULUMLA HASBİHAL. Ey kürre-i arzın en güzel sesli çalgısı, gönülleri mest eyleyen, kulakları şenlendiren, bedenleri çiçeklendiren, ruhları şifalayan sevgili tulum: Seni kimler var etti, navında, derinde kimlerin neşesi, acısı, coşkusu, hüznü, sevinci var? Yerkürenin en güzel ses ve söz yurdu Anadolu sensiz çok eksik kalırdı. Seni yaratan ve yaşatan kutlu insanlara minnettarım. Nefesli sazların etki hızı ve gücünün yüksek olduğu bilinir.Ama sen başkasın. Kulaklarımız büyüleyici sesinle daha ilk buluşma anında içimize işlersin, dalga dalga tüm bedene yayılırsın. İnsan kimyasında bir alt üst oluş yaşatırsın.İçi içine sığmaz bir hal, ruhsal bir yücelme oluşur. '' Gönlün bam teli titrer, aklın kırk teli birbirine dolaşır durur '' der Mevlana. Dinleyeni hemen teslim alan bir gücün var. Seninle hemhal olanı zırıl zırıl da ağlatırsın, ayaklarını yerden keserek kanatlandırıp göklere de uçurursun. Karlı-dumanlı dağlar, gürleyen gökler, çiçekli yaylalar, düğünler, sevdalıklar,