Karadeniz'in Coşkun Ruhu: Halk Oyunu Horon'un Özellikleri


Karadeniz'in Coşkun Ruhu: Halk Oyunu Horon'un Özellikleri

Karadeniz Bölgesi'nin sert ve dalgalı coğrafyasının, enerjik ve hareketli insan yapısının bir yansıması olan horon, Türkiye'nin en dinamik ve dikkat çekici halk oyunlarından biridir. Sadece bir dans olmanın ötesinde, bölge insanının duygularını, yaşayışını ve doğayla olan mücadelesini ifade eden köklü bir kültürel mirastır. İşte halk horonunun temel özellikleri:

1. Kökeni ve Kültürel Önemi:

  • Kelime kökeninin Yunanca "dans" anlamına gelen "horos" (χορός) kelimesiyle ilişkili olduğu düşünülmektedir.

  • Horon, Karadeniz insanının yiğitliğini, mertliğini, cesaretini ve coşkusunu simgeler. Oyunun figürleri, denizin dalgalanışından, hamsinin çırpınışından, tarladaki çalışmadan ve doğanın sert koşullarından ilham alır.

  • Düğünler, dernekler, şenlikler ve asker uğurlamaları gibi sosyal hayatın her alanında kendine yer bulan horon, birleştirici bir güce sahiptir ve toplu halde oynanmasıyla birlik ve beraberlik mesajı verir.

2. Müzik ve Enstrümanlar:

  • Horonun vazgeçilmez çalgısı, tiz ve canlı sesiyle oyuna ritim veren kemençedir. Özellikle Doğu Karadeniz'de horon, kemençeyle özdeşleşmiştir.

  • Bölgenin bazı kesimlerinde, özellikle Artvin ve Rize'nin yüksek köylerinde tulum da horona eşlik eden önemli bir enstrümandır.

  • Davul ve zurna da özellikle Trabzon ve Giresun yörelerinde horonun coşkusunu artıran çalgılardandır.

  • Horon müzikleri genellikle 7/8'lik ve 9/16'lık gibi aksak ritimlere sahiptir. Bu ritmik yapı, oyuna o dinamik ve kesik hareketli karakterini kazandırır.

  • Müzik, oyunun temposunu belirler. Yavaş başlayıp giderek hızlanan bir yapıya sahiptir.

3. Dans ve Performans Özellikleri:

  • Oynanış Biçimi: Horon, genellikle bir halka veya yarım daire şeklinde, el ele tutuşularak oynanır. Düz bir sıra halinde de oynandığı görülür. Oyuncular birbirine omuzlarından, kollarından veya parmaklarından kenetlenir. Bu sıkı tutuş, birlikteliği ve güç birliğini simgeler.

  • Yönetici (Horonbaşı): Oyunu, genellikle en tecrübeli ve yetenekli oyuncu olan "horonbaşı" veya "horon komançisi" yönetir. Horonbaşı, verdiği komutlarla (örneğin "alaşağı", "uşaklar", "tak tum") oyunun hızını, figür geçişlerini ve düzenini sağlar.

  • Figürler: Horon figürleri oldukça sert, keskin ve hızlıdır. Ayakların yere sertçe vurulması, omuzların silkinmesi, dizlerin kırılıp kalkması ve ani çökmeler en belirgin hareketlerdir. Bu figürler, Karadeniz'in hırçın dalgalarını ve insanının atik yapısını yansıtır.

  • Cinsiyete Göre: Horonlar, sadece erkekler (erkek horonu), sadece kadınlar (kız horonu) veya kadın-erkek karışık (karma horon) olarak oynanabilir. Erkek horonları daha sert ve gösterişli figürler içerirken, kadın horonları daha zarif ve yumuşak hareketlere sahiptir.

4. Horonun Bölümleri ve Figür Döngüsü:

Horon, belirli bölümlerin ardı ardına gelmesiyle bir bütün oluşturur. Başlangıçta düz horon + yenlik + sık sara + alaşağı sıralamasıyla oynanan bu bölümlerin her birinin özel bir anlamı vardır:

  • Düz Horon (Ağır Horon): Oyunun başlangıç bölümüdür ve ağır bir tempoyla oynanır. Oyuncular bu bölümde ısınır ve oyunun ritmine adapte olurlar.

  • Yenlik: Bu bölümde tempo biraz daha artar. Kollar aşağıya iner, dizler kırılarak vücut hafifçe öne eğilir. Omuz sallama ve kol çıkarma hareketleri bu bölümde belirginleşir. Horon uzun süreli oynandığı için bu bölüm, oyunculara bir nevi rahatlama ve dinlenme fırsatı sunar.

  • Sert Bölüm (Sıksara veya Sık Horon): Oyunun en coşkulu ve en hızlı bölümüdür. Müzik zirveye ulaşır, ayaklar yere daha sert basar ve omuz silkme hareketleri serileşir. Oyuncuların tüm yeteneklerini sergilediği en gösterişli bölümdür.

  • Alaşağı: Oyunun genellikle sonlarına doğru yer alan ve horonbaşı komutuyla yapılan bir bölümdür. Oyuncuların hep birlikte aniden çömelip kalktığı, coşkunun ve birlikteliğin zirveye ulaştığı bu an, adeta horonun nirvanası olarak kabul edilir.

Özellikle Trabzon ve Giresun gibi horonun uzun süreli oynandığı yörelerde, bu temel bölümler ve figürler, aynı döngü içinde olmazsa olmaz bir şekilde sürekli tekrar edilerek oyunun temposu ve coşkusu hiç düşürülmez.

5. Geleneksel Kıyafetler (Kostüm):

  • Erkekler: Genellikle "zıpka" adı verilen poturlu, siyah bir şalvar, üzerine "yelek" veya "cepken" giyerler. Başlarına "kabalak" veya "başlık" takarlar. Bellerinde ise "kuşak" ve üzerinde "kama" veya "hançer" bulunur. Ayaklarında "çapula" veya "yumuşak" adı verilen yün çoraplar ve "kara lastik" ayakkabılar bulunur.

  • Kadınlar: Üzerlerine "içlik" ve "gömlek" giyerler. Bellerine, yöreye özgü renkli ve desenli bir dokuma olan "peştamal" bağlarlar. Başlarına ise "yazma" veya "keşan" örterler. Takılar da kostümün önemli bir parçasıdır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Omuzda Karadeniz

Prof. Nihal Nurhan Yentürk

TULUMLA HASBİHÂL