Omuzda Karadeniz Horona ilk bakan biri için her şey ayaklarda gibi görünür: çabuk adımlar, ritmik vuruşlar, yere sağlam basan figürler... Ama aslında ruhun taşındığı yer omuzlardır. Çünkü melodinin coşkusuna kendini bırakan horoncu, "aşağı alma" noktasına—yani o içsel kopuşun zirvesine—geldiğinde, sadece adımları değil duygularını da dansa katar. Ve işte tam orada, Karadeniz’in dalgaları gibi geniş geniş salınan omuzlar devreye girer. O an, bedenden dışa taşan içsellik olur. Coşku, omuzlardan akar, karşı tarafa ulaşır; izleyen sadece bir dans değil, bir hissiyatla karşılaşır. Sanki Karadeniz o omuzlarda bir anlığına kıyıya vurur, sonra yeniden çekilir. “Omuzda Karadeniz”, işte bu hissin çizgisel ifadesi… Ayakta ritim, bedende ahenk, omuzda ise duygunun kendisi vardır.
Çok emeği geçenler, özel teşekkürü hak edenler - 2 Prof. Nihal Nurhan Yentürk Profesyonel kariyerinden hiç bahsetmeden öğrencilik yıllarındaki folklorcu kimliğiyle katıldı aramıza. Aramızda hiç ünvan kullandırmadı. Haber vermeden kullandığımız da tatlı uyarılar aldık. Sevgili hocam ile uygulayış, işleyiş anlamında fikir ayrılıklarımız oldu tabi ki anlaşarak horon içinde 'Bir' olduk. Horon Evinin de yaşadığı saatlerden sonra yardım ve destek vermek için " Bu yaptıklarınız AB 'den Proje anlamında destek görebilir" dedi. İşleyişi , uygulayışı, Yunanistan'ı, neyin nasıl ne şekilde olduğunu bana sorarak öğrenmeye çalıştı. Horonu, Horonun iki yakasını, horon eğlencesini ben biliyordum, AB'ye nasıl Proje yapılmasını ise 'Proje Nasıl yapılır' Kitabını yazan en yetkili olarak o biliyordu. Hocam Bilgi Üniversitesin de STK'lara destek veren "Kuluçka"olarak adlandırılan merkezin başında ki en yetkili İktisatçı Hocamızdı. Farklı günlerde uzun sü...
Seni kimler var etti, navında, derinde kimlerin neşesi, acısı, coşkusu, hüznü, sevinci var? Yerkürenin en güzel ses ve söz yurdu Anadolu sensiz çok eksik kalırdı. Seni yaratan ve yaşatan kutlu insanlara minnettarım. Nefesli sazların etki hızı ve gücünün yüksek olduğu bilinir.Ama sen başkasın. Kulaklarımız büyüleyici sesinle daha ilk buluşma anında içimize işlersin, dalga dalga tüm bedene yayılırsın. İnsan kimyasında bir alt üst oluş yaşatırsın.İçi içine sığmaz bir hal, ruhsal bir yücelme oluşur. '' Gönlün bam teli titrer, aklın kırk teli birbirine dolaşır durur '' der Mevlana. Dinleyeni hemen teslim alan bir gücün var. Seninle hemhal olanı zırıl zırıl da ağlatırsın, ayaklarını yerden keserek kanatlandırıp göklere de uçurursun. Karlı-dumanlı dağlar, gürleyen gökler, çiçekli yaylalar, düğünler, sevdalıklar, göçler, sevinçler, acılar, börtü böcekler hülasa hayatın ta kendisi saklı senin o efsunlu sesinde. Sevgili tulum, sen benim dinlemelere, eşliğinde horonlara doy...
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınızla katkı sağladığınız için teşekkürler..